Merhaba minik blog'umuzun muhtemelen ilk ve umuyoruz ki devamlı okuyucusu!
Bu kocaman internet alemi içinde seni buraya hangi rüzgâr attı bilmiyoruz. Ama söyle o rüzgâra ona minnettariz ve tabiki sana .
Daha fazla laf kalabalığı yapmasan mı, dediğini duyar gibiyim. DuSeSi'nin Söyledikleri blog'una hoşgeldin! Peki biz kimiz, neyin nesiyiz? Gelin anlatalım.
Davullar Lütfen!
Biz DuSeSi'yiz.
Yani aslında bu biz yazarlarin ilk 2 harfinden oluşan bir kısaltma. Duru,Sevdenur ve Simge...
Aslında biz malum o sıkıcı lise şartlarının bir araya getirdiği ve o sıkıcı o ortamı bambaşka bir renge boyayan ve orayı birbirimiz için katlanılabilir kılan 3 yakın dosttuz.
Aslında bizi yakın kılan şey, farklı dünyaların insanları olmamız. Bu blog'un bir numaralı varoluş sebebi de bu: farklı dünyalarımızı kelimelerimizle sizin kadrajınıza da sığdırabilmek. Bu nedenle bu sayfa, binbir çeşit konuya ve yazıya ev sahipliği yapacak. Dizi, kitap, film hatta albüm yorumları; kahve, tatlı gibi çeşitli tarifler, cilt bakımından kırtasiyeye türlü ürün yorumları, hatta anılarımız bile bu sayfada olacak.Bundan dolayı bu yazıyı okuyan her bir eşsiz kişinin bu sayfada kendinden bir parça bulabileceğine inanıyoruz ve umuyoruz ki kelimelerimiz sizinle birlikte iyi zaman geçirebilir!
Hazırsanız, lütfen favori içeceğinizi hazırlayın ve arkanıza yaslanın. Çünkü burası çok yakında rengarenk ve eğlenceyle dolu olacak!
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. Sakın bir yere kaybolma!
#dusesi,
xx